top of page

Kaybolmuş ikiz çocuklar

2011

Bugün ikinci el kitapçıda dolaşırken eski albümler buldum. Gerçek insanlara ait aile albümleri. 1930’lardan 40’lardan kalma artık piyasada olmayan farklı farklı formatlarda çekilmiş siyah beyaz fotoğraflar. Aklım başımdan gitti.

Büyük ihtimalle hali vakti yerinde insanlar, kocaman evlerin fotoğrafları, köpekleriyle çektirdikleri fotoğraflar, ikiz erkek kardeşler, 4-5 yaşlarında, yan yana, gülerken çekilmiş fotoğrafları…. Aralarında bir alman çoban köpeği, bir kameraya, bir ikizlerden birine bakarken, sıra sıra fotoğraflar. Aynı köpeğin tek başına ormanlık bir alanda ağaçlar arasında bir resmi…Uzun süredir bu kadar hüzünlü bir şey görmemiştim. 30’lu yıllarda, köpeklerinin fotoğrafını çekmeyi düşünecek kadar refah içinde, kocaman bir evde oturan, ikiz erkek çocukları olan bir aile. Baba belki doktordu, belki de mühendisti…Belki tipik bir burjuva ailesiydi, ticaretle uğraşan bir baba, hep evde sevimli ve neşeli bir anne, sağlıklı ikizler ve hep onları kollayan alman çoban köpekleri…. Daha savaş çıkmamış, Hitler iktidara gelmemiş, Polonya’yı ve Çekoslovakya’yı işgal etmemiş, kamplarda onlarca insanı yakmamış, insanlar henüz askere ölmeye gitmiyorlar. Köpeğin fotoğrafını çektikleri yerde henüz askerler can vermiyor, bombalar patlamıyor. O iki çocuk henüz mutlular, savaşı düşünmüyorlar. Daha savaş görmemişler hiç. Oysa bütün hayatları savaşlar yaparak, veya başka yerlerdeki savaşların hikayelerini dinleyerek geçecek. Eğer ilkinden sağ çıkabildilerse…O eski püskü albüm ne kadar değerliydi onlar için. Fotoğrafları büyük ihtimalle Alman malı bir makine ile çekip, özenle albüme yerleştiriyorlardı. Resimlerin arkasına tarih atma gereği bile duymamışlardı, nasıl olsa, hep aileden birileri olacaktı o resimleri tanıyan ve anlatan…Bak bu deden, diyecekti birisi birisine, ikiz kardeşiyle. Bu da çok sevdikleri köpekleri Rex. Ama ne olduysa olmuş işte, kimse kalmamış o albümü sahiplenecek, çok değer verdikleri o albüm kendini bir ikinci el kitapçıda bulmuş. Yıl 2011. Fotoğraftaki ikizler yaşıyorlarsa bile artık çok yaşlılardır. Belki birisi ölmüş, birisi sağ kalmıştır. Belki ikisi de ölmüştür….o albüm de böylece kaybolup gitmiştir. Hayat ne kadar gülünç, varlıklarımız ne kadar aldatıcı. Albümler yapıyoruz kendimize, köpeklerimizle fotoğraflar çekiyoruz, sanki hep var olacakmışız, o resimlerin de bir anlamı olacakmış gibi….

Sonunda yok olacağımızı bile bile fotoğraflara gülümseyebilmektir bizi insan yapan…Baştan kaybedilmiş bir savaşın hevesli neferleri….26 Aralık. 2011, St.Gilles.

 En son  
 yazılar
bottom of page